8 Temmuz 2015 Çarşamba

LE CAPITAL

" Para sürekli okşamanız gereken bir köpek değildir. Sadece, sürekli kendisine top atılmasını ister. Böylece sürekli olarak kendisinden istenileni yapar " 

Marc tourneuil 'in Phenix bankasının ceo 'su olması ile başlayan süreci, bankacılık düzeninde dönen dolapları, oynanan oyunları, son derece zekice kurgulanmış bir hikaye ile gösteren 2012 yapımı Costa Gavras filmi. 

Bazı anlarda film öyle bir noktadan yakalıyor ki "vay serhat neler dönmüş ya" diyor insan. Hikaye akışında Marc Tourneuil 'in zekice manevraları bir süre sonra ona duyduğunuz güveni arttırıyor ve bu biraz gerilimi düşürüyor ama tüm o zekice hareketler aslında filmin sonunda gene Marc Tourneuil 'ın yönetim kurulu toplantısında söylediğinde çılgınca alkışlanan ironisiyle bağlantılı : 
...dostlarım ben sizin modern robin hood 'unuzum. fakirleri soyup zenginlere vermeye devam edeceğiz... 
Bir nebze doğru olmakla beraber, Marc oyunu o kadar güzel ve kurallarına göre oynuyor ki, aslında tüm film boyunca duymak istediklerini söylediği yönetim kurulundaki üyeleri, ortakları, hissedarları soyuyor... Gerçi çevirdiği dolapta kendi kazdığı kuyuya da düşmüyor değil. 

Marc, ceo olduğu andan itibaren yönetim kurulundakiler tarafından geçici, yatırımcılar tarafından emir eri ve günah keçisi olarak görülüyor. Ekonomik kriz eşiğinde zaten iyi durumda olmayan bankanın giderlerini azaltabilmesi için ilk etapta Arap para babalarıyla bağlantılı Amerikalı yatırımcılar tarafından çalışanların bir kısmını işten çıkartması isteniyor. Bunu öncelikle sosyal devrime çevirip üst kademelerde yer alanları mutsuz, altta çalışanları mutlu edecek bir silaha çeviriyor ve çalışanları ayıklayabilmek için anketler düzenliyor. Sevilmeyen yöneticileri işten çıkarıyor. İlk etapta insanları işten çıkaracağı için günah keçisi olarak ortaya sunulmasını bile son derece çarpıcı bir salvoyla avantaja çeviriyor, hem de oldukça karlı bir avantaja. İşten çıkarmalarla ilgili yönetim kurulundakiler ve yatırımcılarla düzenlediği toplantıda : 
" 7000 kişiyi göndererek hisselerin getirilerini %12 den %18 e çıkartabiliriz. 10.000 kişide %26 ya ulaşır ve hissedarlarımızın istekleri yerine gelir. bu toplantıyı primime karar verilmesi için istedim. - işten çıkarma primim. her işten çıkartma banka için x avro kazanç demek. ben 13. ayı istiyorum. işten çıkarma başına 3000 diyelim... işten çıkarmaları ben istemedim... bu sizin için daha fazla para demek. sizin için, sizin için, sizin için ve hissedarlar için... ama fırtınayı benim göğüslemem gerekiyor... " 
Aynen filmde söylendiği gibi: 
" ...kriz zamanı zenginle fakir arasında uçurum büyür ve birileri servet kazanır. Özellikle yolunuz yaptıysanız " 
Krizin illa ekonomik kriz olması gerekmiyor burada olduğu gibi demek ki. Marc, yolunu yapıyor. Bu sözü, Marc 'ın film boyunca hesap edemediği tek kazığı yediği anda tekrar hatırlamanızı tavsiye ederim, özellikle de kimin söylediğini. 

Filmin ikinci yarısıyla birlikte hikayeyi şekillendiren, Phenix bankasının Amerikalı yatırımcılar tarafından batmak üzere olan Japon Mitzuko bankasını almaya zorlanması oluyor. Marc burada da ilmek ilmek işliyor planını. Filmde, bu tip satın almalarla ilgili net bir açıklama var, ufuk açıcı cinsinden : 
" Phenix Mitzuko 'yu satın alır ve değersiz bir banka olur, hisseleri taban yapar. Mitzuko için ödenen para, yatırımcısı Phenix 'in en büyük hisse sahipleri olan Miami 'deki adamlarına fonuna gider. Onlar da Phenix 'i alırlar. Phenix 'i, Phenix 'in parasıyla almış olurlar. "
Film böyle böyle sistemdeki açıkları kullanarak dönen paraya göz atıyor bir nevi. sert bir sistem eleştirisinden ziyade ( konu kapitalizm olunca beklenti o yönde ) iyi bir macera filmi tadında izleniyor. Diyaloglarda olması beklenen, veya kağıt kalemle filmi izlerken alt metinlerde yakalanmaya çalışılan tipte kapitalizm eleştirisinden ziyade, Marc 'ın pratikleri çok daha çarpıcı ve aslında bu pratikler nefis bir sistem eleştirisinin tanımı oluyor. Hikaye aksamadan gidiyor, zekice kurgulanmış ve planlanmış olduğu içinde hiç sıkmadan izleniyor. Her an kim ne dolap çeviriyor, Marc 'ın hamlesi ne olacak, acaba göte gelecek mi diye bekliyorsunuz. İzlenmesi gereken, iyi bir film. Özellikle Marc 'ın en boktan durumu bile kendi lehine çeviriyor olması takdire şayan ve zekice.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder