8 Temmuz 2015 Çarşamba

ALIENS

Alien Quadrilogy


Alien serisinin ( alien quadrilogy ) ikinci filmi. James Cameron tarafından yönetilen film, 1986 yapımı. 

Serideki tüm filmleri bir bütün olarak ele almak gerekirse, Ridley Scott 'un çektiği ilk filmden daha ayrı bir noktada, çekilmiş en iyi aksiyon filmlerinden birisi olduğunu söylemek lazım. Scott 'un ilk filmde yarattığı gerilim ve korku ögelerini bir yana bırakarak, Ripley 'e ilkinde yavaş yavaş kazanmaya başladığı asker karakterini tam oturtmuş ve atmosferi sürekli aksiyonla güçlendiren, savaş havasında geçen bir film. 

Konu ilk filmin 57 yıl sonrasında geçmekte. Ripley, Alien yumurtalarına ulaşılan lv-426 gezegenine kurulan koloniye gönderiliyor bu kez bir grup askerle birlikte. 

Filmin dikkat çeken ilk yanı, Alien 'da ters yüz edilen bildiğimiz tabiat kanunlarını ( bu noktada biraz ahlak anlayışıyla da ilgili ) tekrar ters yüz ederek normalleştirmeye çalışması. İlk filmde, kendisine ana rahmi niyetine bir erkeği seçen yaratık, bu sefer (kabus bile olsa) olması gereken yerde, yani bir kadının rahminde beliriyor. 

İlk filme yapılan ikinci dolaylı gönderme ise Ripley 'in " ben asker değilim " yakarışı. İlk filmde yavaş yavaş ipleri eline alarak hafiften askere dönüşen Ripley 'in bu dikkat çekici dönüşümü de, aslında bu filmde tam karşılığını buluyor ve Ripley tam da dönemin filmlerine uygun bir Rambo haline geliyor. Cameron ilk filmden kalanla referansları kendi lehine temizleyip tekrar içini doldururken Ripley 'de olduğu gibi rollerin çok daha net ortaya çıkmasını istiyor. Ripley " ben asker değilim" derken, onun yerine bu referans filmin başında çok daha keskin bir geçişle Vasquez 'e yükleniyor mesela. Kadın, annelik görevini geri aldığı kadar, aslında tabiatın mükemmellik tanımına ( xenomorph ) karşı da en sert tavrı Vasquez 'de buluyor. 

Tüm bu muhafazakar geri dönüşlerin en kör göze parmak olanı da android Bishop (aziz) karakteri. İlk filmden kalan düşmanlıkla Bishop 'a karşı tavrını gösteren Ripley 'e rağmen, neden aziz adını aldığını görüyoruz filmin sonunda. 

Ana rahmi olarak gene ilk filmin aksine kadın vücudu seçilirken, yabancı olana karşı tavırda ise ilk filmle paralel bir tutum sergileniyor. İnsanoğlunun kararlarında mantıktan önce içgüdü ve duyguların geldiğini de vurgulayan ve bunu korkuyla bağdaştıran bir tutum ve vurgu yapılıyor filmde: 
- Bakın hepimiz için duygusal bir an bu biliyorum. Ama acele kararlar almayalım. Bu açıkçası, önemli bir tür ve kafamıza göre yok etmeye hakkımız olduğunu sanmıyorum.
-(ripley) Yanlış! 
Filmin çekildiği yıllarda soğuk savaşın getirdiği, görmediğinden korkma paranoyasının bir yansıması gibi düşünüyorum ben bu "yabancıya" karşı duruşu. Burada bir parantez açıp, yaratığa verilen ismin xenomorph olduğunu da hatırlamak faydalı olabilir. 
xeno: yabancı
morph: şekil ( değiştiren ) 
Aslında serinin ilk iki filmi de, dönemin korkularına paralel, bilinmeyene karşı bir duruş, yabancı korkusu üzerine kurulmuş durumda. Bununla birlikte sürekli gözden çıkarılabilir mürettebat vurgusu, xenomorph 'un ele geçirilmesine karşı istek, bilinmeyen bir üst güç vugusu - şirket varlığı, tüm bunlar bir araya geldiğinde de kapitalizme karşı duruşu da net filmlerin. Hatta ilk filme geri dönmek gerekirse, Ash 'e yakıştırılan orospu çocuğu yakıştırması da Ripley 'in, dolaylı ya da doğrudan şirkete yapılmış bir tanım. 

Filmin başından itibaren Cameron 'un, doğurganlığı tabiatın sunduğu bilindik tavra döndürmesinin arkasındaki muhafazakar tavır Ripley'in küçük kız Newt ile arasında kurduğu bağın sonucunda ona annelik içgüdüsü ile sarılmasıyla da örtüşüyor, ki Newt 'in de buna karşılık Ripley'i " anne " olarak görüp bunu dile getirdiğini söylemek lazım. Bir şekilde Cameron'un anne - baba / kadın - erkek rollerinin sınırlarını yeniden çizerken bunu Newt - Ripley arasındaki ilişki ile bağdaştırması da anlaşılabilir oluyor. Tavır net, tabiatın kanunları Newt - Ripley için normalleştiriliyor veya tam tersi. Kaldı ki, ne kadar maskülen bir askere dönüşüm yaşasa da Ripley 'in gerçekte anne olduğunun gözümüze sokulması ve filmin sonlarında Ripley 'in ana kraliçeye " bitch " diye seslenmesi de tüm bu yeni rol dağılımının sonucu. Hatırlanabileceği gibi ilk filmde android Ash 'i öbür tarafa postalaması sırasında "son of a bitch" derken, aynı muameleyi yaptığı xenomorph 'a " bitch " yakıştırması yapıyordu. Tabi ki burada kast edilen " bitch " aslında şirket olarak değerlendirilebilir yukarıda belirttiğim gibi, lakin yüzeysel bakıldığında da göndermeler anlamını bulmakta. 

Elbet burada tüm bu referans ve göndermelerin filmin kendi içinde bir temele oturtulması için yapıldığını söylemek mümkün, lakin bir noktada Cameron 'un filminin ilk Alien filmine tepki olarak çekildiğini! bile söyleyebiliriz safça düşünerek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder