KÜLT KARAKTER RIDDICK GERİ DÖNDÜ
Pitch Black'te Vin Diesel'in yarattığı Riddick fenomeni, The Chronicles of Riddick'in ardından biraz daha özüne dönmüş şekilde devam ediyor.
The Chronicles of Riddick'te daha büyük bir evrende, daha çetrefilli ve derin bir hikayeyle karşımıza çıkan Riddick, bu kez Pitch Black'dekine benzer bir yapıda, ancak bu kez çok daha abartılı bir anti kahraman profiliyle karşımızda. Riddick'in, bir noktada ayağında sektirdiği palayla kafa kesmesi gibi artık fazlasıyla abartıya kaçan profili ve hiçbir derinliği olmayan hikayenin basitliği dışında rahatsız ediciliği olmayan 2013 yapımı film, genede iyi vakit geçirtiyor.
2004 yapımı The Chronicles of Riddick izlediğim en iyi askiyon - bilim kurgulardan birisiydi. The Chronicles of Riddick 'deki yapının, hikayenin ve akışın tamamen terk edilmiş olması, iki filmin yapım maliyeti arasında 2,5 kat fark olması ve ikinci filmin gişede çakılmasıyla açıklanabilir muhtemelen. Bununla birlikte her iki filminde gişe başarısı arasında böyle bir uçurum yok. Yaratılan atmosfer açısından da serinin en zayıf halkası olduğunu düşündüğüm film, zayıf hikayesi, onu aktarma şekliyle ve zayıf -klişe- diyaloglarıyla değil de, aksiyon zevkiyle hatırlanacağından dolayı, önceki filmler gibi oturup vakit geçirmek için tekrar tekrar izlenebilecek durumda.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder