15 Mayıs 2015 Cuma

THE TOWN



Baya baya iyi bir film The Town.

Sırtını aksiyona dayamış basit bir soygun filmi olmaktansa, uzun ve doyurucu diyaloglar yanında, olabildiğince derinlemesine yansıtılmış karakterleri ile aksiyonu harmanlayıp hem dramatik havasını hemde gerilimi yükseltmiş bir film olma yolunu seçmiş The Town.

Doug ve Krista 'nın, özellikle filmin sonuna doğru gözetleme evinde gerçekleştirdiği tiyatral konuşma sahnesi gibi, oyunculuk konusunda da tatmin edici sahneleri var ( bu noktada, Eyes Wide Shut 'ta, Kidman - Cruise ikilisinin dumanlı kafayla çektikleri yatak odasında ki diyalog sahnesi geliyor aklıma, aynı teatral, hipnotize edici etki var bu sahnede de, gerçeklik duvar gibi çıkıyor karşısına izleyenin), ki filmde ki rolü ile oscar adaylığı bulunan Jeremy Renner 'ın yarattığı, tek başına her daim gerilimi yukarıda tutan, insanı kendisi gibi tetikte bekleten tekinsiz bir tip de mevcut filmde. Karakterlerin bulundukları çevre düşünüldüğünde, gerçekliği de tartışılmayacak diye düşünüyorum. Ben Affleck 'de oldukça iyi, bununla birlikte dinginliği ve sakinliği de filme denge getirmiş, ki filmin salt suç veya soygun filmi olarak algılanmasının önüne geçen ana faktörlerden birisi de aslında yaratılan karakterler arasında kurulan bu denge gibi duruyor. Jon Hamm 'ın da açıkçası karizması ve ekranda görünmesi bile yetiyor diye düşünüyorum.

Aksiyon ve gerilim oldukça doyurucu, soygunlar, kovalamacalar, kaçışlar... Haliyle işin doğasına uygun olarak görevlerini yerine getirip aksiyon hanesine artı puan yazdırıyor filmin. Yukarıda da belirttiğim gibi, diyalog ve karakter gelişimine de yer verilmesi, filmi değerli kılan ana faktörler. Bu haliyle, salt suç sahnelerinin bile tek başına işlevlerini, kurgu ve görüntü olarak kusursuz bir şekilde yerine getirdiğini ve türünün iyilerinden olduğunu tekrar etmek isterim, ki sadece ingilizlerin tercih ettiği tipte bir suç filmi yapılmaya çalışılsa bile ortaya çok iyi bir iş çıkacakmış intibası bırakıyor. Ve evet, filmin suç filmlerine yaklaşma tavrı, holivud 'dan ziyade İngiliz sinemasına aitmiş gibi bir intiba bıraktı bende, ki bu da değerli bir seçim benim bakış açıma göre.

Hikaye akışının, filmin bu kadar uzun olmasına rağmen rahatsızlık verdiği tek tük "hızlı" diye tanımlayabileceğimiz anları var, bunun dışında kurguda, görüntülerde yağ gibi akıyor ve özellikle görüntü yönetmenliği açısından film standardın çok üzerinde. Bu noktada, kostüm seçimlerinin başarılı olduğunu, özellikle de soygunlardan birisi için seçilen rahibe kıyafetlerinin de oldukça ikonik olduğunu hatırlatmak lazım.

Kısacası, özellikle Jeremy Renner ve Ben Affleck 'in oyunculukları, yaratılan karakterlere ve suça yaklaşımı ile doyurucu, yüksek tondan sizi yakalayıp ekrana kilitleyen gerilimi, görüntü ve kurguları ile özenli, haliyle de izlenmeyi hak eden bir film The Town.

Bu izlediğim, Ben Affleck yönetmenlik yaptığı ikinci film. Gerçekten iyi bir yönetmen - bunda yapımcı ve sanaryo etkisi de vardır muhtemelen - ama her işi böyle olacaksa, her filmini de bayıla bayıla izleyeceğim, oyunculuğunu da ciddi ciddi sevmeye başladığım düzgün bir yönetmen olarak kabul ediyorum artık kendisini, ki bu noktada ileride bir Clint Eastwood havası yaratacak yorumlarına da katılmamak elde değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder