17 Ocak 2015 Cumartesi

MOVE FORWARD

THE FLASH 


Francis Manapul ve Brian Buccellato tarafından yazılıp çizilmiş, new 52 dahilinde 1 – 8 arası aylık serinin toplandığı ve 2 ana hikayenin anlatıldığı cilt. Türkçe’ ye Arkabahçe yayınlarından ( flash cilt 1 ileri ) adıyla çıkmış. 
Tam adı The Flash vol 1: move forward 

Doğrusu bu kadar kaliteli bir çizgiroman beklemiyordum, hikayeler bir yana çizimler o kadar muhteşem ki, uzun zamandır göz zevkimi bu kadar okşayan bir çizgi roman okumamıştım. Gereksiz tek bir çizgi / tarama olmadan, Flash ‘ın o ferrari kırmızısı kostümü her karede o kadar arka planlardan koparılarak ve derinlik katılarak renklendirilmiş ki, modellemeler o kadar kusursuz ki, cildi bitirdiğimde okuduğuma çizgi roman değil, sanat eseri diyesim geldi. Özellikle Manapul ortaya kusursuz bir iş çıkartmış belli ki. Ciltte Mob Rule, Captain Cold ve Turbine ile karşılaşıyoruz, ki Mob Rule ‘un hikayesi hiç de fena değil ama tek tek değerlendirmekten ziyade hikayelerin speed force ‘u kavramaya çalıştığımız, Turbine ile karşılaştığımız; Flash ‘ın hızlı koşabilmek için speed force ‘dan faydalandığını, bir adım öncesinde zihninin de faydalanabildiğini kavradığı ve uzay – zaman kavramları içinde yapabildiklerini gördüğümüz hikaye bütünü çok daha kafa yorucu:

Flash ışık hızına yaklaştığı her defasında speed force birikimine, zamanda gedikler oluşturduğuna ve tarih boyunca nesneleri rastgele zamandan çeken yada atan vortexler yarattığına, bir adım ötesinde nesneleri zaman ve uzaydan rastgele çekecek, tüm varoluşu yok edecek bir solucan deliği yaratacağına inanmakta.

Tüm bunları çözmek için kendisini speed force içine hapseder ve burada sıkışmış olan Turbine ile karşılaşarak aslında koca bir enerji yumağı olan speed force ‘da, gücün hareketi sonrası biriken enerji artığını kullandığını ve bir nevi bu biriken enerjinin tahliye kanalı olduğunu çözer. 

Aslında cildin tümü, Flash ‘ın zihninde ki güçlerinin sınırlarının neredeyse olmadığını göstermesinden dolayı oldukça oturaklı. Ancak elbetteki tüm hikayeden bir Batman derinliği beklememek lazım, karşımız da Batman kadar karanlık bir hero yok ( ki DC bu derinliği rahatsız edici şekilde sadece Batman ‘e vermiş gibi duruyor ). Bu noktada flash ‘ın Sheldon Cooper 'ın favori karakteri olduğunu da hatırlatmak isterim. 


Çizgi romanları sevenler kadar, grafikle ilgilenen birisinin de mutlaka edinmesi gereken seyirlik bir kitap olarak düşünüyorum ben bu cildi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder